30 Ağustos 2009 Pazar

Hayatındaki anlamsızlığı anlamsız çığlıklarıyla çözmeye çalışan bir melek hayal etmek istemiyordum beklide o gece, bilemezdim ki o geceki hayallerimin gerçek olacağını.

Şimdi anlamsız çığlıklarını dinliyorum melek hatta onları sana ben fısıldadım galiba benim anlamsızlıklarım mı senin boğazına acı veriyor yoksa… Melek bunu kendime saklamalıyım, gerçeği dile getirmem benim dilime yaramaz çünkü.

Bu senin kaçışın mı melek? Fısıltılarım sana çok mu geliyor yoksa, yoksa benim fısıltılarım o bardağı taşıran son damlalar mı? Hala orada mısın melek? Sesimi duyabilecek kadar yaklaşabilirsin bana. Ama aynı şey benim için geçerli değil maalesef...
Melek bu gece sana soracak çok sorum var.
Sorularımı sormama izin vereceksin değil mi melek? Çünkü sen geri çevirmeyi isteyemezsin değil mi? Peki sorularımı sorarken senin hislerini anlamazsam melek ve seni rahatsız etme riskini bilirsem… Ama sorularımı soramamalıyım biliyorum çünkü bilmiyorum… Melek bunu kendime saklamalıyım, seni incitme riskine giremeyecek kadar sevdiğimi bildiğimi.

Hayatındaki anlamsızlığı anlamsız çığlıklarla çözmeye çalışmıyorsun değil mi melek? O çığlıklar isyanının çığlıkları değil mi? Ama bilemezdim ki o geceki hayallerimin gerçek olacağını. Melek

meleği düşünüyorum... selamlıyorum ve gülümsüyorum...

Deniz Üzerindekiler

Denizin üzerinde yayılan bir sis
Kaynağı derin görünüşü uçsuz bucaksız
Deniz üzerinde yayılan bir sis
Üzerindeki küçük kayıkta oturanlar biziz

Denizin üzerinde birçok küçük kayık
Birbirlerini göremezler kendilerinden
Denizin üzerinde birçok küçük kayık
Gördükleri birileri farklı dışarıdakilerden

Denizin üzerinde belirsiz görüntüler
Bazen yaklaşsan bile düzelmezler
Denizin üzerinde belirsiz görüntüler
Belki de düzelirler ama anlamsızdır kelimeler

Denizin üzerinde hafif kararmış hava
Neyi görebiliyorum ki aydınlık olsa da

25 Ağustos 2009 Salı

Adapazarı Ekspresi Yolcusu

Oturduğu koltuk sarsılıyordu hiddetle
İçinden çıkarılması gereken bir şeyler olduğunu biliyor gibiydi
Koltuk sarsıldıkça üzerinde oturanında anıları sarsılıyordu aslında
Ardı ardına cevapları beklemeden soruları sıralıyor gibiydi

Kalkma çabaları sonuçsuz kıvranışları gömülüyordu hiddetle
Sorulması gereken tüm soruları önceden biliyor gibiydi
Sarsıldıkça aklına yeni anılar geliyordu onları yaratıyordu aslında
Ardı ardına işlemediği suçları söylemediği yalanları sıralıyor gibiydi

Amaçsız söylenişleri reddediyordu hiddetle
Sorulması gereken tüm soruları önceden biliyor gibiydi
Aslında cevapları da biliyordu tabii ki
Sadece sarsıntıdaki sorulara alıştırılmak ister gibiyi

24 Ağustos 2009 Pazartesi

Zaman Uzaklaşırken

Vakit sabaha vururken, uzaklaşır zaman benden
Çeker ellerini aklımın eteklerinden
Ve miskinliğini bırakır geriye önümdeki günden


Vakit sabaha vuruken, uzaklaşır zaman benden
Koparır ruhlarımın arasındaki bağı üzerimden
Ve yanlızlığını bırakır geriye önümdeki günden


Vakit sabaha vuruken uzaklaşır zaman benden
Beklerken geceye vurmasını sükunetle, uyurken
Çıkar gözlerim tek bir damla gözyaşıyla kalbimin çehresinden

23 Ağustos 2009 Pazar

Nağmelerim

Geçmişe bakıp görsem ya güzel nağmelerini hayatımın
Dolaşsam ya yalnız olmayan az zamanlarımda
Ses etmesem ya yanımdan geçençerken akılsızlıklarımın
Bağırsam ya avaz avaz peşinden koştuğum sessiz kaldıklarımın

Geçmişe bakıp görsem ya güzel nağmelerini hayatımın
Unutsam ya gururumdan hatırldığım sözlerimi
Yakalasam ya sevgimden söylediğim yalanlarımı
Sonra bıraksam ya hepsini birden izlesem nereye vardıklarını

Geçmişe bakım görsem ya güzel nağmelerini hayatımın
Sonra hafif bir damla yaş meyletse ya dudağıma
Ve sonra bulsam ya seni herzaman ki gibi çalarken nağmelerimi

18 Ağustos 2009 Salı

Seyr'i Alem

Alemi seyreyler cefayı çeken gözlerim
Hep arşı delmeye çalışan aşk ile oynayan sözlerim
Sönmeye yüz tutmuş kalbimdeki ateşlerim
Fakat kül olmayı beceremez ki şu solmuş közlerim

Alemi seyreyler cefayı çeken gözlerim
Hep özü bulmaya çalışan aşk ile ağlayan sözlerim
Söylenmeye yüz bulmuş kalbimdeki izlerim
Fakat susmayı beceremez ki yeri gelince şu seslerim

Alemi seyreyler cefayı çeken gözlerim
Hep deli durmaya çalışan aşk ile kaybolan sözlerim
Sökülmeye yüz tutmuş kalbimdeki güvenlerim
Fakat örmeyi beceremez ki şu güçsüz dileklerim

Alemi seyreyler cefayı çeken gözlerim
Hep onu anlatmaya çalışan aşk ile parlayan sözlerim
Söz vermeye yüz bulmuş kalbimdeki kelimelerim
Fakat yazmayı beceremez ki soğuktan donmuş şu ellerim

Kayıp Zaman Hikayesi

Tekrar eden zamanın başlangıcı haber edildiğinde
Kulağına gelenleri kalemine anlatmaya çalışıyordu yine
Ama kalemi onun döktüğü dilleri hiç fark etmiyordu bile

Düşündü nasıl anlatsam kendimi diye ve düşledi bir ilham perisi hayalinde
Kafasını çevirdiğinde masasının üzerindeki kalemine
Gördü bir sincapla konuştuğunu masum bir heyecan ile

İhtimal vermediği düşüncelerle sincaba doğru ilerlediğinde
Kafasını çevirip baktı sincap çözümlenemeyen gözler ile
Ve yüzünde gösterdi çok küçük hınzır bir gülümseme

Gülümsemeyi görür görmez sincabın tatlı gözlerinde
İnandı düşlediği hayalinde, gerçek olabileceğine
Ve katıldı şevk ile sincap ve kalemin sohbetine

Bahsediyorlardı zamanın doğum gününden özellikle
Kendilerini katmayarak konuştukları işin içine
Hicvediyorlardı insanoğlunu iğneleyici sözler ile

Sorduğunda onlara bu anlamsız hiddet neden diye
Kilitlendi bakışları birbirleri üzerinde
Karar verdiler o an onun zamanını kaybettiğine
Ve anladı neden anlatamadığını kendini kalemine

17 Ağustos 2009 Pazartesi

Tekrar eden zamanın başlangıcından...

Tekrar eden zamanın başlangıcıydı o gece
Neden ağlamaya başladığını sorguluyordu kulağında ki ses
Anlatılması ve öğrenilmesi gereken şeyler var diyordu
Ve rahat bırakılması…

Yalnız kalmak istemiyordu ama yanında birilerinin olmasını da istemiyordu bir eylem istemiyordu ama her şeyin çözülmesini istiyordu

Birbirine yakın iki insanı düşlemek istiyordu o gece. o geceyi istiyordu aslında saf düz ve anlaşılmaz geceyi kendi içinde açıkladığı ama dışarıya açıklanamayan şeyleri görüyordu geceyi görüyordu saf geceyi ve karanlığı.

Tekrar eden zamanın başlangıcıydı çünkü o gece kendini görüyordu.

16 Ağustos 2009 Pazar

Uykumun Altındaki Resmin

Hiç beni bilmez aklının içindeki eskim
Bilmezsin ki o eskim aslında ne kadar keskin
Hiç seni bilmez uykumun altındaki resmin
Bilse seni bakmaz bana öyle fikrin

Resmi görünce aşka döner garip nefsim
Zaten o resim eder zihnimi hepten miskin
Döndükçe olur ruhum gönüllüce teslim
Umudum anlar şu halimi bahtsız neslim

Benden başka kim görür uykumun altındaki resmin
Anlayan anlar anlatmak istediğim bendeki sensin
Neden sanırsın ki neslimi bahtsız zikrim
Benden başka kim görür uykumun altındaki resmin